12 Yaşında Büyük Hayaller: Miraç Şimşek’in Futbol Tutkusu!

Henüz 12 yaşında olmasına rağmen futbol sahasında gösterdiği özgüven, disiplin ve oyun zekâsıyla dikkat çeken Miraç Şimşek, hem yeteneği hem de karakteriyle geleceğin yıldız adayları arasında yerini şimdiden alıyor.

Mustafa Kemal Paşa Spor Kulübü formasıyla ter döken Miraç’la futbolun onun hayatındaki yerini ve hedeflerini konuştuk.

• Miraç, önce seni tanıyalım kaç yaşındasın ve hangi takımda oynuyorsun?

Merhaba, ben Miraç Şimşek. 12 yaşındayım. Şu anda Mustafa Kemal Paşa Spor Kulübü’nde futbol oynuyorum. Futbol benim için sadece bir spor değil, aynı zamanda büyük bir tutku. Hayatımın büyük bir kısmını bu oyunun içinde geçiriyorum ve bu beni gerçekten çok mutlu ediyor.

• Futbola başlama hikâyen nasıl oldu?

Futbola 7 yaşında başladım. Bu tamamen benim kendi kararım ve hayalimdi. Kimse beni yönlendirmedi. Topla oynamak küçüklüğümden beri en çok keyif aldığım şeydi. Ne zaman bir top görsem peşinden koşardım. O yüzden futbol benim için bir seçim değil, içimde zaten var olan bir sevgi gibiydi.

• Sahada hangi pozisyonda oynuyorsun ve neden?

Sahada 10 numara pozisyonunda görev alıyorum. Bu pozisyonda oynamayı çok seviyorum çünkü oyun kurma, pas dağıtma ve gol yollarına katkı sağlama gibi sorumluluklarım oluyor. Sahada daha rahat, daha özgür hissediyorum ve takımım için bir şeyler üretebilmek bana gerçekten büyük bir keyif veriyor.

• Sence iyi bir futbolcunun sahip olması gereken özellikler nelerdir?

İyi bir futbolcu bence her şeyden önce mücadeleci olmalı. Zorluklar karşısında pes etmemeli. Kendine güvenmeli, inandığı yolda yürümekten korkmamalı. Ve tabii ki çalışkan olmalı… Her zaman daha iyisi için çabalamalı. Başarı kendiliğinden gelmiyor, çok çalışmadan olmuyor.

• Sahada seni en çok ne heyecanlandırır?

Sahadayken beni en çok heyecanlandıran an kesinlikle gol attığım an. O an kalbim çok hızlı atıyor, tribündeki sesler, takım arkadaşlarımın sevinci… Her şey bir araya geliyor ve unutulmaz bir duygu yaşıyorum. Gol atmak bana kendimi gerçekten özel hissettiriyor.

• Örnek aldığın bir futbolcu var mı?

Evet, Kevin De Bruyne’ü örnek alıyorum. O da benim gibi orta sahada oynuyor ve oyun görüşü, pas kalitesi, sahadaki duruşu gerçekten çok etkileyici. Hem sade hem de çok etkili oynuyor. Onun gibi akıllı ve oyunu yönlendirebilen bir futbolcu olmak istiyorum.

• Unutamadığın bir gol veya maç var mı?

Unutamadığım bir golüm var, hâlâ aklımdan çıkmıyor. 8-9 yaşlarındaydım, İzmir’e bir kampa gitmiştik. Orada çok uzaktan bir frikik golü atmıştım. O an herkes şaşırmıştı, ben bile! Ama gerçekten çok gurur vericiydi. Maçlara gelince… Açıkçası her maç benim için özel. Hepsini ayrı ayrı hatırlıyorum çünkü her birinde farklı duygular yaşıyorum.

• Turnuvaya nasıl hazırlandınız?

Bu turnuvaya çok iyi bir şekilde hazırlandık. Antrenmanlarımız hem tempolu hem de oldukça zorluydu. Ama biz takım olarak elimizden gelenin en iyisini yapmak için çok çalıştık. Bu turnuvaya sadece fiziksel olarak değil, mental olarak da hazırlandığımızı düşünüyorum.

• Takım ruhu senin için ne ifade ediyor?

Takım ruhu bence sahadaki en önemli şeylerden biri. Sahaya çıktığınızda artık sadece kendiniz için değil, tüm takım arkadaşlarınız için mücadele ediyorsunuz. Birlikte koşuyor, birlikte savunuyor, birlikte seviniyorsunuz. O yüzden takım içinde bir aile gibi olmak çok kıymetli. Ben de takım arkadaşlarımla çok iyi anlaşıyorum, bu da sahadaki oyunumuza olumlu yansıyor.

• Bir gün hangi takımda oynamak istersin? En büyük hayalin ne?

Türkiye’de Beşiktaş’ı diyebilirim. Siyah-beyaz renklere ayrı bir sevgim var. Yurt dışında ise Real Madrid favorim. Hem tarihi başarıları hem de sahadaki ciddiyetleriyle bana ilham veriyorlar.

• Futbol dışında bir meslek seçmek zorunda kalsan ne olurdun?

Futbolcu olamazsam polis olmak isterim. İnsanlara yardım eden, onları koruyan bir meslekte olmak da çok değerli. Toplum için faydalı bir şey yapmak bana gurur verir.

• Ailenin futbol hayatına yaklaşımı nasıl?

Ailem benim en büyük destekçim. Futbolcu olmamı gerçekten çok istiyorlar. Ne zaman moralim bozulsa, ne zaman zor bir an yaşasam yanımda oluyorlar. Onların desteği sayesinde daha da güçlü hissediyorum.

• Maçlarda aileni tribünde görmek sana ne hissettiriyor?

Ailem maçlarıma geldiğinde onları tribünde görmek bana tarifsiz bir mutluluk veriyor. O an daha motive oluyorum, daha çok mücadele etmek istiyorum. Çünkü onların gurur duyduğunu görmek benim için her şeyden değerli.

• Son olarak, senin gibi hayal kuran çocuklara neler söylemek istersin?

Bana göre hayallerin peşinden gitmekten asla vazgeçmemek gerekiyor. Ne olursa olsun, ne kadar zorlanırsan zorlan, bir kere olmadıysa bir daha dene. Yine olmadıysa bir daha… Elbet bir gün olacak. Önemli olan pes etmemek ve inanmak. Çalışan herkes hayaline ulaşır, yeter ki vazgeçmesinler.